14:55
Kıyamet koptu sandım yanı başımda. Ne oluyoruz diyemeden bir kavga başladı yan tarafta. Kadınlar
kavgaya tutuşunca gözleri dönüyor. Konuşmaya daldığımızdan fark edemedim, başlangıç tartışmasını.
Koca koca kadınlar sille tokat daldılar birbirlerine. Bizim grubun çoğu seyre dalmış. Kızlarda ayırmaya
çalışıyorlar. Kovanına arı girmeyesiceler nasıl vuruyorlar öyle saç baş dinlemeden. İnsan az utanır,
etraf erkek dolu. Korkuyoruz istemsizce. Sokulup birinin yanına sebebini öğrenmeye çalışıyorum
kavganın. Tüh, vallahi tüh, billahi tüh. İnsan çakmak yüzünden kavga mı eder. Arkadaşım uyarıyor, ‘
kadının kocasından çakmak istemiş. Yiğidim bana bir çakmak lazım demiş kadın. Adamında karısı
duyunca koptu kıyamet ‘diyerek aydınlattı beni. Abi olmaz böyle, dünya sadece kadınlara mı ait. Bizde
varız, bizde canız. Tabi onlara göre hava hoş. Damından aşağı kasım paşa. Saçı sakalı süpürge etsek
yaranamıyoruz. Tadı kaçtı buranın. Toparlanıp gitmek niyetindeyiz. Arkadaşlarımdan biri ile geri
dönecek olmamın verdiği güvenle, diğer arkadaşı abisine gönderdik. İnşallah direği kestirip bayrağı
elinde tutmaz. Kızlarla da vedalaşıyoruz. Benimki, beni ara işaretini yapmayı ihmal etmiyor, şapşik.
Çıkışta aynı sucu, aynı yerde, aynı laflar. ‘ denizin olayım, dal dibime kadar. Sıcakta buzun varsa,
dalında muzun varsa yaşarsın bu hayatı, soğukkkkk sssuuuuu.’ İçimizden kikirdeyerek kol kola
çıkıyoruz. Biletleri aldıktan sonra bir kafede bir şeyler içecek kadar zamanımız bile kaldı. Geceleri
sadece bar olarak kullanılan bar-kafe tarzı bir yer buluyoruz. Kocaman yazmışlar ( 20:00 den sonra
sapsız girilmez )
15:15
Tamam alımlı erkekleriz, göze geliyoruz, bununda farkındayız. Sırf erkek olduğumuz içinde cinsel obje
olarak görülmeye karşıyız. İnsanız insan. Kafeye gelene kadar gözleriyle soyanlarda oldu, sözlü tacizde
bulunanlarda. Serserisi pis oluyor kadın milletinin. Neymiş de benim için kadın vururmuş, benim gibi
kocası olsun, dünyalar kadar borcu olsunmuş. Umarım dünyanın altında kalırsın. Hele arkadaşıma ‘
vallahi binicin ben olsam açık ara fark atarız veli efendi hipodromunda. At gibi erkeksin. ‘ dediklerinde
gülsek mi, ağlasak mı bilemedik. Hem günü değerlendiriyor hem de gün içinde başımızdan geçenleri
konuşuyoruz, garson kızın getireceği çaylarımızı beklerken. Arkadaşımın bir gözü de garson kızda.
Allah’ı var güzel kız, tip şekil şema o biçim vallahi. Kız mahcup, çayları bırakırken şekeri koymayı
unuttuğu için üzgün olduğunu belirtti. ‘ ay hiç önemli değil parmağını batırsan yeter’ iltifatıyla karşıladı
olayı arkadaşım. İkisi de bir mutlu gülümseme ile göz göze bakışırken, öksürerek olayı dağıttım.
Kaburgamı kıracaktı kıt vicdanlı dirseğiyle. Oh iyi yaptım bölmekle. Bir bana asılan kıza bak, bir buna.
O göl ise bu okyanus.
15:30
Çay üstüne çay içince bir tuvalet ihtiyacı hasıl oldu bizde. Birlikte gittik, bir ben döndüm. Kubura
düşmediyse o da gelecek elbet. Masaya geçtim çaresizce. Garson kızda ortalarda olmayınca yerine bir
erkek garson bakmaya başladı. İki ön masamızda bir kaç orta yaşlı kadın yüksek sesle ‘ garson gel boşal
‘ diye seslenince sinir katsayım yükseldi. İnsanı mesleğiyle vurmayın bari. Bir de tüy dikiyor üstelik. ‘
maşallah her işi yapabilirler, erklerin önünü açmak lazım.’ Pekala burada senin oğlun da çalışıyor
olabilirdi. Hadi be oğlum neredesin kaç zamandır. Gelse de yavaştan yolumuza gitsek. Acaba doğrumu
yaptım bu götü yere yakınla geri dönme konusunda. Sıkıldım, hesabı ödeyip, dışarıda beklemeye karar
verdim. Hayda, hesabı garson kız alıyor, yine beklerizler, memnun oldunuzmular. Bizimki de peşim sıra
geldi, yanakları al al olmuş. İçinde var bu oğlanın, kesin adı çıkacak Allah korusun. Kuytuda az
öpüşmüşlermiş de ereksiyon olunca beklemek zorunda kalmış. Kıza gönlü ısınmış. He iyi bari
ısınmışken sobaya bir de odun ataydın tövbe tövbe. Bir kerede kursağında kalsın canım, ne ayran
budalası çıktı bu. Ulubatlı Hasan gibi bayraksız sur görmesin. Direk elinde koşar. Kaşar.
16:00
Günün ve arkadaşımın vermiş olduğu yorgunlukla uykuya meyilli gözlerimi sonunda kapata bildim
otobüste.
.. : ..
Ne kadar uyudum bilmiyorum, daha da uyurdum o kabusu görmeseydim. Evlenmişim hiç sevmediğim
biriyle. Karım sürekli hakaret ediyor bana. Hiç düşlediğim gibi bir hayatım yok. Bir sürü çocuğum var.
Erkek miyim kölemi belli değil. Erkeklik organımla dalga geçiyor. Cidden ya ne tuhaf bir organ. Kullan
at mendili gibi. Kullanırken sert işe yarmadığında buruşuk ütüsüz bir şey. Yanıma bakınıyorum aynı
şeyime benzeyen arkadaşım da uyuyor. Düküm . Saate en son baktığımda fark ediyorum telefonumun
sessizde oluşunu. Babam kaç kere aramış, mesaj atmış. Yedik yine fırçayı. Alo diyorum, baba diyorum,
sanki beni marketten almışlar muamelesi yapıyor. Geldim diyorum, geç kalmam diyorum. Annemin
bacaklarımı kırması ile tehdit ediyor. Niye bu baskı arkadaş. Şeytan diyor ki inme otobüsten, nereye
kadar giderse git. Aslında babam da biryandan haklı benim yüzümden annemden bir ton laf işitecek. E
her kadın fiziksel şiddet uygulamıyor, bizimkisi sözlü şiddet, psikolojik şiddet.
17:00
Bu yirmi dört saati de geride bıraktım. Yaşadıklarım bir gün öncesinin benzeri, yarının ise habercisi.
Biliyorum ki hem cinslerimin de başına bu tip olaylar mutlaka gelmiştir. Cinsiyet farkı gözetmeksizin,
sırf insan olduğumuz için, herkesin birbirlerinin hayatını kolaylaştırdığı, her türlü canlının yaşam
hakkına saygı duyulduğu günlerin, mutlaka geleceği umudu ve özlemiyle, günleriniz günümden güzel
geçsin. Kendinize, sizi sevenler ve hak edenler adına iyi bakın